5 Ekim 2013 Cumartesi

Güle Güle Kahküllü Çocuk - Merhaba At Hırsızı :: Göbekli Özet Geçiyor [1]

Yazdan kışa ani geçiş olunca...


Hoşgeldiniz seyirciler,

Üç ayda bir size plan, program, düzen vs. ne halt yedik neleri çöplükten çıkardık falan fişmekan...

Ayın özetini geçeceğim (üç ayın) bu yazı dizilerini çok sevdiğim siz "seyircilere" özel yayınlayacağım.



Biliyorsunuz birkaç yazıda inadına kullandığım "seyirci" kavramını bu bloğa rast gelip okuyan değerli metalkafalara ve normal insanlara savuruyorum. Kişi başı 4 saat TV izleme oranı ile Amarikanın hemen arkasına kaynamamız, günlük okuma oranımızı ise, afedersiniz, bir sayfayı günlere bölerek açıklayabilmemiz bunun yegane sebebidir. Bazı kurnaz blogcuların yazıdan videoya geçip arkalarından "internet fenomenlerinin" türemesi de hep bu yüzden zaten. Benim başım kel değil ya, ben neden videoblog yapmıyorum ki? Israrla blog yazma takıntım var ve burada yazarak en azından 1 kişiyi seyirciden okuyucuya döndürmeyi amaçlıyorum. (Sesim yrrak gibi demiyorum da böyle diyorum işte...)

Hazır aklıma gelmişken TV izleme oranı ile alakalı başka bir komplo teorisini de piyasaya sürelim. Diziler özetleriyle beraber 2 saati aştığından bizleri daha uzun süre ekrana mahkum ediyor. Adamların en süper dzileri en fazla "1" (bir) saat sürüyor. Evropalı da günde 1-2 dizi izliyor, biz de 1-2 dizi izliyoruz. Matematik bilen lakin o meşhur kuralıyla bilinen akademiye(1) giremeyen şanssız arkadaşları durumu açıklamak üzere seferberliğe davet ediyorum. Klavyelere de bu gerekçeyle el koyuyorum.


Siz siz olun, okuyun. Ondan sonra blog, video vs. okuyup izlemekle uğraşın. Bir de kendinize bir ölçü birimi belirleyin. Size gelen malı o birimle ölçün. Elinizde ne kadar çok ölçü birimi olursa malı tanımlamanız o kadar kolay olur. Yoksa bir şeyin 75 cm3 olduğu bilgisi ile o cismi tanımlamanız mümkün değildir. Başkalarının birimleriyle cisimleri ölçmeye kalkışırsanız başkalarının izin verdiği kadarını bilirsiniz. Fikir kıtlığının sorumlusu olursunuz.


-o-


Fazlasıyla felsefe yapıp sayfa boyunu kıvamına getirdikten sonra özete geçiyorum.

Tesadüflerin izniyle sadece bu aya mahsus "9" (dokuz) ayı özetliyorum. Tahminen ileriki özetlerden daha kısa içerikli olacak bu bölümün neden dokuz ayı kapsadığını açıklamaya gerek yok.

Ocak) Blogu henüz açıp kısa ama bol acılı girişle bir çuval inciri berbat ettim. Haziranın başında (!) kafama güneş geçmesiyle blogu açıp kaseyi toparlamaya çalıştık.


Haziran) Oldu mu dersiniz? Olmadı. Çünkü başıma yeterli miktarda güneş geçmemişti. Biraz da tatilde ter kokusu ile pişip doğrudan balkona servis edilmemle beraber blog da nasibini aldı ve çizgisine döndü.


Temmuz-Ağustos) Blog kurallarına göre iş yapmış sayıldıktan sonra (Wblog = Kritik + Heavy Metal konulu yazılar) iyice artislenen bendeniz "2" (iki) defa popüler müzik tutkunlarına diss atmaya çalıştı.

Eylül) Eve dönmemiz ve yatağıma kavuşmamla öze döndük ve 1 albüm 1 live EP kritiği yaptık. Arada da bilinmeyen güzel gruplardan şahane bir thrash listesi paylaştık. Dayanamayıp Lady Gaga'ya da diss atıp yine işi boka sardık.

-o-

Özetin Heavy Metal içerikli kısmına gelmeden önce edindiğim bir deneyimi paylaşmak istiyorum, sonuçta heavy metal ve türevleriyle ilgili yazdığım tüm yazılar birer kritik idi, yahut kritik vaadi ediyordu. PA'da barınan birikimli bir kritik ve kritiğe yapılan on kat daha taşşaklı yorum sonrası jeton düştü sayın seyirciler... Şu ana kadar yazdığım üç kritiğe konu olan 2 grubun da tüm diskografisini dinlemiş bulunmaktayım. Ancak planladığım Testament, Violator ve Running Wild kritiklerine ya başlayamadım, ya da yarım bıraktım. Bu farkındalık ne yazık ki planladığım kritikleri uzun vadeye iteliyor. Bize de piyasada tek albümleri bulunan grupları değerlendirmek düşüyor.

Mekanik geçtiğimiz sene sonunda harika bir ilke imza attı. Birçok değerlendirmede üzerinde durulan nokta, thrash gibi ekstrem sayılan tarzda Türkçe albüm kaydedilmesi, hatta bunun çok iyi icra edilmesiydi. Çoğunluğun adeta söz birliği edip "Metallica özentileri" iddaasının aksine, thrash metalin farklı komünlerini bir araya getiren bu albüm bence Kill'em All ile rahat yarışır.

Manowar ise birer sene arayla çıkardığı The Lord Of Steel ve The Lord Of Steel Live EP ile bloğun huyuna suyuna uyan kritiklere malzeme oldular. Adeta sıçıp sonra temizleyen, değeri sonradan anlaşılan, aylar sonra 180 derece döndüren bir çalışmaya imza atmasa, savaşın adamları verdiğim notların yalnızca yarısını alabilirdi. Değişime açık olup kökleri muhafaza edebilmek her yiğidin harcı değil, hele ki eleştirmeye meraklı toplumumuzda değişim anında topa tutulur, değişim tutarsa bu sefer de eskiye bok atmaca başlar. Manowar hayranlığım ve kısa ama dolu dolu metal müzik birikimim (:D) ile eğrisiyle doğrusuyla iki eleştirinin üstesinden geldik.

-o-

Metal müzik kapsamı dışındaki yazılarımda da popüler müzik hayranları ve metalkafalar arasındaki bitmek bilmeyen çekişmeye değindik. Lady Gaga'nın aşağıdaki tweetinde yaptığı açıklama sağolsun, eleştirinin eleştirisinin eleştirisini yapmış bulunmaktayım! :D :D :D


Mevzubahis yazıda şahsiyeti yeterince ayıpladık, üzerinde çokca durmaya gerek yok...

Bir de ilk sanal şahsım Poser Hoca'yı da sizlere takdim etmiş oldum. "Sanal Şahıslar" olayını kısa zaman sonra açıklığa kavuşturacağım.

-o-

En azından "45 albüm" gibi devasa bir idaada bulunmasam bile blog geleceğine dair hayallerimiz var oldukça bu blog sürecek. Seçimlere yaklaştıkça benim de vaat veresim geliyor ama blog çizgisini kırmak istemiyorum. Biz yine de çapımız ölçüsünde vaat vermeye devam edeceğiz:

-Bahsi geçen 3 grubun kritiği yerine Türk metal albümlerinin kritiklerine yer vermeye çalışacağım.
-Popüler Müzik yazı dizisinin ikinci kısmı müzikal ve sözel karşılaştırma ile alakalı olacak.
-"Heavy Metal Üzerine" gibi çok klasik bir başlıkla her hafta Heavy Metal ile ilgili görüşlerimi yazacağım. Metal işlemeli olup da kritik olmayan ilk yazı geliyor!
-Uzun vadede Testament, Violator, Running Wild kritiklerini yazıp bir de yeni bir yazı dizisi çıkarmayı düşünüyorum. 45 albümden sevdiğim birkaçını da eleştirmeyi unutmayacağım.

Gerçekleştirmediğim vaatler beni yıldırsa da Heavy Metal ve türevleri ile tam gaz devam. Bu diss hem bana, hem de seçim öncesi kendini bilenlere en basitinden bir gönderme olsun...



---

(1) Geomertiydi o galiba :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şimdi onlar düşünsün.