12 Haziran 2013 Çarşamba

Return Of The Warlord

Kıçımız donarken açtığım bu blog sayfasına aylar sonrasında ter içinde dönmenin verdiği abuk his ve uzun zaman sonrası gözden geçirdiğim kayıtların dandik olduğunun farkına varmak... "Intro" başlıklı yazımı (allah belamı versin lan :( ) okuyup şoka girmek... Ayran kafasıyla "45" albüm kritiği yapmaya çalışmak (pardon limonlu soda olacak ) vs...



Bu hissiyatlarla lanet olası bascivegobekli blog sayfasını açıp klavyenin pasını atmaya giriştim.

Başlamadan yaklaşık bir iki ay önce (duraklama sürecinin ortasında) yazı yazmaktan vazgeçmiştim. Girdiğim iki yazının da paso ergen işi olduğu apaçık ortadaydı fakat o blog yazmanın heyecanının ve "Ergen + Metalci" tepkimesinin sonucunda ortaya zaten böyle manda boku kıvamında birşey çıkması kaçınılmazdı. Yazdığım yazılarda katıldığım tek nokta, hayali "A" kişisi aracılığıyla kendime yönelttiğim ergen yakıştırması oldu. Yazarken cuk oturdu diye düşündüğüm giriş yazısını tekrar okuyup kendim bile anlayamadığımı düşünün :D

Ekşici entelektüelliğini ilk yazısıyla sollayan bir liseli olduğumu kabul ediyorum. Buna rağmen bascivegobekli blog sayfasını açıp genç beyinleri zehirlemeyi hedefledim.

Duraklama süresince blog sayfamın kimse tarafından görüntülenmediği gerçeği ile rahat bir nefes alıp metal müzik hakkında iki buçuk (blog açıldığında iki seneydi) yıllık şahane(!) deneyimlerimi paylaşmak istedim. Vaktiyle amcam, evdeki düğün kutlaması ortamında sıkılıp yanıma gelmesi ve beraber iki - üç metal parçası -Manowar- dinlememizin sonucunda metal müzik anlayışımda bir takım değişimler olacağını söylemişti...

Bu evrende "Değişmeyen tek şey değişimdir."

Ben de bu "değişim"den güç alarak (en başından beri  bir numaram Manowar olsa da) bascivegobekli blog sayfasını açıp bunu okuyan kim varsa, onları değişime ve değiştirmeye çağırıyorum.

Modern atasözü sayılabilecek "Türk'ün aklı tuvalette başına gelir" lafı ve Faris Üzel adlı bir arkadaşın da ses kayıtlarında değindiği "Yatmadan önce insan kendi kendine düşünür-konuşur, bu beynin kendi kendine muhakemesidir" babından iddaası sayesinde, aslında en başından beri bu blog sayfasını açma sebebim olan "belki yeşerir umudu ile boş zamanlarda akla gelen fikirleri toprağa gömme ve çöplük oluşturma" mantığının ardında yatan düşünceyi yeniden eyleme dönüştürmek istedim. Olay belki de Presage grubunun hikayesine döndü ama onlar sonunda ortaya muhteşem bir albüm çıkardılar.

Benim de Presage kadar olmasa da geri dönüş ve adam gibi başlayış umudum ve tuvalette gelen aklın çekilen sifonla açık denizlere karışmaması arzusuyla bascivegobekli sayfasını açıp kafanızda ne kadar paslı ve kireçli dogma varsa sifon çekmeye karar verdim.

...

Bütün olayım budur beyler bayanlar. Bu arada olabildiğince yazı sonlarında şarkı paylaşma geleneğini sürdürmeye, planlar değişse de o 45 albümü de dinleyip sağlam bir düşünce ve eleştiri ürünü çıkarmaya ve çöplük-gübre mantığıyla metal müzik üzerinde tartışmaya devam edeceğim.

Değineceğim konular hakkında ufak başlıklar verip kepenkleri kapatmak istiyorum:

- Heavy Metal'in ne olduğu ve ne olmadığı,
- Metelika ve nothinglesemattersmetallicacıları,
- Eski ve yeni Türk metal grupları hakkında kritik yazı vs.

Ve geldik bu masalın da sonuna... Başlığı savaş lordunun dönüşü koymamın sebebi meydanda olduğuna göre günü bu parça ile sonlandırıyoruz:





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şimdi onlar düşünsün.