15 Ocak 2014 Çarşamba

Gorillerin İnini Basmak :: Göbekli Özet Geçiyor [2]



...imkansızdır.



Çünkü goriller inlerde yaşamazlar. Kendilerine yuva yaparlar ve yanlış bilmiyorsam her gün yuvalarını yeniden yaparlar. Zaten yaptıkları yuva da çalı-çırpıyı saman yığını misali bir yere yığmaktan ibarettir.

Fakat bazı gorilden çok gorilciler inlerinde saman altından su yürütmektedirler. Tabi bu çalı-çırpı yığınları da çok çabuk bozulup frikik vereceğinden her gün bu çalı-çırpıyı yeniden toplamak zorundadırlar. Bir goril, ötekinin yuvasını herhangi bir sebepten ötürü bozmuş ve yiğidin(!) malı meydana çıkmışsa bu goriller kükremeye ve yumruklarını göğüslerine vurmaya başlarlar. Sonra ortalık toz duman olur, çalı çırpı havada uçuşur.

Resmin pek bir manası yok ama zamanlama manidar olunca...


Biriken çalı çırpı bize yol-su-elektrik olarak değil, sürtünme kuvveti olarak döner. Cangılda börtü böceğin arasından mı yürümek kolaydır yoksa Konya ovasında mı? Biz cangılda daha yolumuzu bulamaz iken düzlükte yol alanlar gibi sıkılıp yeni arayışlara girebilmemiz mümkün mü?

Şimdi durumu metel müziğe indirgeyelim. Ülkemizdeki metal müzik sektöründe çalıların arasından kendini gösterebilmiş tek grup Pentagram idi.


Sonraları bir şeyler oldu...





2012 sonunda Mekanik, Türkçe Thrash'te devrim yaptı: Kitlesel Depresyon.


Ardından gelen 2013'te birçok kalburüstü metel grubu ilk albümlerini çıkardı:

Saints 'N' Sinners: Saints 'N' Sinners
Gökböri: Balbal
Anatolik: Distonya

Hand Of God? (Pitch Black Process), Manevi (Moribund Oblivion) ve The Nihilistic Altitude (Heretic Soul) gibi albümler de dinlemeye fırsat bulamadığım yerli işler arasında.

Bilmem eskileri karıştırırmısınız? Şu günlerde Bullet For My Valentine, Trivium vs. daha modern gruplarla meşgul değilseniz çağrıma kulak verin. Gidin Diken dinleyin, Whisky dinleyin, Metallium'dan Suffer var mesela, onu açın dinleyin. Çalı çırpının üstüne nasıl çıkmışız, neden bu kadar geç çıkmışız görün. Constantinopolis (sonradan Sabhankra oldular) albümü For The Empire'ı bir yerlerden bulup edinin, eminim folkçu kardeşlerimize çokça faydası dokunacaktır.


Sonuçta yukarıda saydığım gruplar 2013'te sıfırdan meydana gelmediler.


Albüm çıkarmaktan daha fazlasının yapılması, bu yılı gerçekten özel kıldı. Yılın olayı budur.


O kadar kült grup vs. saydık ettik, bizimkiler ilk defa kedi olalı bir fare yakaladılar. Evet, üç buçuk-dört milyon vatandaşımızın da yaşadığı Almanya'da bir Türk heavy metal festivali düzenlendi. Başta Moribund Oblivion ve festivaldeki tüm gruplara teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Gidemedik ama gidebilsek çok iyi olurdu, çok da güzel olurdu.


-o-



Hem ülke, hem de heavy metal gündeminden şimdilik bu kadar. Ha, bir de Annihilator konser verdi ilk defa, setliste kısmen yabancı kalsam da boşlukları headbang yapıp eğlenerek doldurdum. Sonuçta "metalci" eğlencesi hafif tempoda raks etmekten çok uzakta. O yüzden şu kelimeler bir metalcinin sözlüğünde şu manaya gelmekte:

Eğlenmek: Deliler gibi coşup kafa sallamak, air guitar ve ergenlikten geriye kalan her türlü hırboluk.
Beğenmek: Aşırı benimseyip hayatının fon müziği yapmak, kafayı bulmak, her hareketini o ritme uydurmak vs...

Amerikan filmlerinde ve parodilerde görüldüğü kadar bu tanımlara birebir uymak zor, hepimiz az çok efendi metalciyiz - yahut efendi metalci gibi takılmak zorundayız. Yaşadığımız olaylar ve büründüğümüz durumlar hali vakti yerinde kimselere abartılı geliyor, belki daha yerinde bir tanımla: EKSTREM.

Heavy metal ve türevleri bildiğimiz üzere her alanda ihtişamı, abartıyı ve farklılığı olabildiğince şiddetli bir arayış sürdürerek yansıttı. Bendeniz de müzik zevkimde böyle bir arrayış içerisindeyim. Belki bu sebeptendir ki .....core müzikten mümkünse uzak duruyorum.

Dışarıdan bakınca çöpe atılası gelen, içine girdiğinizde beraber çöplüğü boylayabileceğiniz bir olgu heavy metal, ve de türevleri.


-o-


Yeni yıla toplam 3 kritik ve 1 konser yazısı yazmışım. Bu sefer popçulara değil, kendi içimizden bir insana, turuncu kafalı kızgın adam Megadave'e diss atmışız. Ulan be Dave, çok büyük atıyorsun ya, bazen bizim magazin haberlerinden de beter oluyorsun.

Sonra bazı mantıklı açıklamalarına rastlayıp onun da bir insan evladı olduğunu hatırlıyorum. Piç herif, çocukluğunda kedileri biçme makinasına falan atıyormuş. Bir kedi-sever olarak hayal kırıklığına uğradım.


Testament
 
  (30%)
Exodus
  (30%)
Overkill
  (10%)
Annihilator
  (20%)
Nuclear Assault
  (0%)
Death Angel
  (0%)
Sadus
  (10%)
Artillery
  (0%)
Diğer bir thrash grubu...
  (0%)


"Big Four" dört değil de beş kişi olsaydı? Kusura bakmayın gençler bir - iki ay kadar orası "kişi" olarak durdu. Şimdi yazıyı yazarken farkediyorum. Neyse efendim, anket beni şaşırtmadı. Aralarında neredeyse en çok bilinenlerden Testament ve trash metalin gizli babası Exodus, babalar gibi oyları aldılar. Beni şaşırtan olaylar ise Annihilator'ın ikinci olması (konser verdiler ya geçen ondandır hehe :D) ve de Sadus'un oy almasıydı. Kendi favorim Nuclear Assault'un hiç oy almamasına üzüldüm ama onlar da Big Four yanında pek iyi gitmezlerdi herhalde. Yaptıkları müzik, şahsıma göre, big four müziğinin yanında pek taşşaklı kalıyor.


-o-


Böyle bilimli milimli şeyler falan...


Bu senenin thrash albümleri vasatlarda geziyordu: Toxic Holocaust olsun, Annihilator, Sodom, Metal Church ... Violator ve Artillery yine bir miktar kotarmışlar. Megadeth'ten söz etmeye lüzum yok, ne desem mutlaka bir başkası benden önce davranmıştır. Benim o kadar fanboyum olsa ben albüm falan yapmam.


Tabi ki bu sene çok beğendiğim işler da ortaya çıktı. Hell, yılların birikimini, her ne kadar şanssız olsalar da, ikinci albümünde de ortaya koyuyor - geç olsun da güç olmasın. NWOBHM'nin üstüne thrash hayanlığını eklemişler. David Bower'ın vokalleri şahanenin de üstü.

Sonra efendim Saxon da hiç fena değildi. Warriors Of The Road'a özellikle dikkat edin.





Bir de Satan 30 yıl aradan sonra orjinal kadro ile "Life Sentence" diye bir albüm yaptı. Emektar Skyclad gitaristi Steve Ramsey ve efsanevi Blitzkrieg vokalisti Brian Ross, eski takım arkadaşlarıyla ilk günkü kadar enerjik olmasa da çok daha zengin bir albümle geri döndüler. 2013'te, 30 yıl sonra aynı kimayı bulabilmek ve benzersiz bir albüm daha yapabilmek. Süper işte lağn!


-o-


Sözü fazla uzatmayalım, özeti yeterince geciktirdik.

Bu sefer size bir liste paylaşıyorum. Oturun ve birşeyler falan okurken dinleyin diye listeyi tamamen enstrümental parçalardan oluşturdum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şimdi onlar düşünsün.